43. Haliç Buluşması kapsamında 18 Mart Perşembe günü 106. Yılında Çanakkale Zaferi konusuyla Emekli Kurmay Albay Mustafa Akyol konuğumuzdu.
Selamlama konuşmasını yapan UTESAV Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Develioğlu şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarak konuşmasına başladı. Develioğlu, hafızalarımızda hala tazeliğini koruyan bu zaferin bir milletin diriliş destanı olduğuna değinerek bu zaferin unutulmayacağını söyledi.
Açılış konuşmasının ardından sunumuna başlayan Emekli Kurmay Albay Mustafa Akyol, “Biz gazilerimizle, kahramanlarımızla, şehitlerimizle bağlantımızı kesersek yaşayamayız.” dedi.
Mustafa Akyol konuşmasına şöyle devam etti: “1684 yılında Osmanlı toprakları bugünkü Türkiye’nin 30 katı büyüklüğündeydi. Viyana Kuşatmasından sonra Avrupalılarda Türkler de yenilebiliyormuş algısı oluştu. Sonraki süreçte önemli dönüm noktasından biri 1839 Tanzimat Fermanının ilanı oldu. Bu ferman batılılaşmanın ilk adımıydı. Ardından ıslahat fermanıyla beraber gayrimüslimler önemli haklar elde etmeye başladı. En önemlisi Osmanlı’nın iç işlerine karışılmaya başlandı. Ardından yaşanan 1853 Kırım Savaşı ve 1913 Balkan Harbi Osmanlı’ya öldürücü darbeleri vurdu. Önemli başka bir olay bugün konu edineceğimiz 1. Dünya Savaşıdır. 1 Kasım’da fiilen savaşa giren Osmanlı Devleti’nin topraklarında 6 cephe açıldı. Bu cephelerde hem önemli başarılar elde edildi hem de önemli zayiatlar verildi.”
Mustafa Akyol Çanakkale Cephesindeki tarihi savaşa geçmeden bölgenin görüntülerini dinleyicilerle paylaştı. Daha sonra İngilizlerin Çanakkale Boğazı’na hareket yapma nedenlerine değindi. “Çanakkale’deki donanma daha önce görülmemiş şekilde en güçlü birleşik donanmaydı. Osmanlı donanması ise hem nicelik hem de nitelik bakımından oldukça yetersizdi. Nihayetinde 18 Mart 1915 Perşembe günü 107 parça gemi ve 247 ağır top ile beraber boğaza girdiler. Menzil içine girdiklerinde Nusret Mayıs Gemisinin boğaza döşediği mayınlar İtilaf Devletleri için beklenmedik bir durum oluşturmuş oldu. Denizde başarılı olamayınca kara harekâtına geçildi. Türk komuta heyetinin savunma fikri düşmanın karaya çıkmadan imha etmekti.” Mustafa Akyol Çanakkale savaşının kara harekâtı kısmında 25 Nisan’da farklı bölgelerden başlayan saldırıları görsellerle anlattı. “Fedakârca çatışmaların yaşandığı yerler Alçıtepe Conkbayırı, Kaba Tepe ve Seddülbahir bölgesi oldu. Yaşanan muharebede %40’a yakın zayiat Seddülbahir bölgesinde verilmişti. Conkbayırı bölgesinde ise çoğu öğrencilerden oluşan askerler vardı. Bu öğrenciler hücum ve askerlik konusunda yetersiz donanıma sahipti. Burada gerçekten askerlerimiz çok büyük kahramanlıklar göstermiştir. Tüm varlıklarıyla güçlerini kullanmışlardır. O yüzden Çanakkale Zaferi ne kadar anlatılsa hakkıdır.
Çanakkale Zaferi aydınlar savaşı olarak bilinir. Eli kalem tutan, tutmayan herkes silahaltına alınmıştı. Aralık sonuna gelindiğinde düşmanın elinde sadece Gelibolu yarımadasının bir kısmı vardı.” Kara harekâtı anlatımının ardından Mustafa Akyol Çanakkale Savaşı’na katılan liseleri sıraladı ve Çapa Öğretmen, Galatasaray, İzmir, Kastamonu Abdurrahman Paşa, Konya ve Trabzon Liselerinin o sene mezun vermediğini dile getirdi. Daha sonra Akyol en çok hangi şehirlerden savaşa katıldığının listesini dinleyicilerle paylaştı.
“Savaşın sonucunda İtilaf devletlerinin enaniyet ve gururları kırılmıştır. Aynı zamanda bu zafer, birçok ülkenin bağımsızlık hareketine örnek teşkil etmiştir. İstanbul’un kültürel yapıları talan edilmekten kurtulmuştur. Türk ordusunun Balkan savaşı yenilgisinden sonra yeniden itibarini geri kazanmıştır.
Çanakkale, mahrumiyetin Mehmetçik tarafından imanla ve yiğitlikle yok edildiği yerdir. Müslümanları yok etmek isteyenlere karşı bir varoluş mücadelesidir. Türk milletinin yeniden diriliş destanıdır.”
Mustafa Akyol konuşmasını bitirirken Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitleri şiirinin hangi hal ve durum içinde yazıldığına değinip şiirin tahlilini yaparak konuşmasını sonlandırdı.
Programımızı linke tıklayarak izleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=Ku2BvJKmoh8